KARIŞIK SAATLER'e

Soyluluğumu anımsıyorum. Bir gece farkettim
sinemada mıydı bir şehirde mi bilmiyorum

Önce her şeyi ben hazırlıyorum sonra geliyorlar
Saat ikide mi, içkide mi, on birde mi bilmiyorum

Karışıklık! Keçileri seviyorum tuz gibi
Susuzlukta mı, şöyle akşamlarda mı bilmiyorum

Her şey bozuktur bir öğle yürüyüşünde
günlerin akıttığı ırmaklardan mı bilmiyorum

Ben tutunurum saatsiz bir yelkovana
Saat ikide mi, kırılmada mı, on birde mi bilmiyorum

Adın bir güzelliğe yakışır elbet yakışır
Bir intiharda mı, bir şiirde mi bilmiyorum


Turgut Uyar, Karışık Saatler'e, Türk Dili dergisi, Mart 1968

Bu şiirin bende kitabı olsa da ilk yayımlandığı halini merak ediyordum. İnternet üzerinde bozuk, aslına uygun olmayan ve yazım yanlışlarıyla dolu örneklerinden bolca var. Nihayet Türk Dil Kurumu'nun sitesinde buldum. Türk Dil Kurumu hayırlı bir yapmış ve
TDK Süreli Yayınlar Veri Tabanı
oluşturmuş. Buradan Türk Dili dergisinde yayımlanan eserleri PDF biçiminde görüntüleyebilirsonuz. Sadece günde 5 adet PDF görüntüleme hakkı verilmiş olsa da iyi bir hizmet bence.

Turgut Uyar şiirimizin babalarından biri. Bütün eserlerinin toplandığı kitabın -bir hayat bir kitap halinde!- adının "Büyük Saat" olması şairin zaman üzerine çok düşündüğünü gösteren önemli bir gösterge bence. İleride zamana ilişkin şiirlerinden bazı örnekleri de aktarmayı düşünüyorum. Ama bu örnekler ağza çalınan bal gibidir, tadını sahiden almak isteyenler mutlaka YKY'den çıkmış olan "Büyük Saat" kitabını kaçırmasınlar derim naçizane. Turgut Uyar iyidir, sağlam bir saat gibi tıkır tıkır kalbinize işleyen bir sesi vardır.

Kozmik saat



Saatler bebek gibidir. Kolunuzdaki saat yeni de olsa daha önce bir başkası tarafından kullanılmış da olsa sizinle birlikte yeniden öğrenir, hayatınıza tanık olur, yardım eder, düşünmenize olanak tanır, hayatınızı paylaşır ve düzenler.

Bilindiği gibi zamanın saate ihtiyacı yoktur fakat insanın zamanı öğrenmeye ihtiyacı vardır. Acıklı olan hiç bir saatin ama bugüne dek yapılmış olan hiç bir saatin zamanı doğru olarak gösteremediği gerçeğidir. Atom saatleri, sezyum saatleri bile sapma payına sahiptir, bu yüzyıllar içinde saniyelerle ifade edilse ve bu da kimi insan için önemsiz de olsa benim için önemli mesela, demek ki zamanı tam olarak öğrenemiyoruz diyorum, sürekli düzeltmeye ihtiyaç duyuyoruz.

Zaman bizim zamanımız, ancak saatim ne diyor acaba diye düşünüyorum bazen, kulağıma götürüp sesini dinlediğim vakit, "az kaldı" diyor, "biraz daha acele etmelisin, hadi kaç zamandır çantanda taşıdığın şu kitabını bitir, çocuğuna niçin darıldın? git onu sev, gönlünü al, kokla evde pişen yemeği, hayatın tadını çıkar, yeni aldığın bilgisayar dergisinin daha kapağını açmadın, hani kitaplığındaki şiir kitaplarını, deneme kitaplarını düzenleyecektin? hani Enis Batur'un kitaplarını bir rafta toplayacaktın? hani "Su tüyün üzerinde bekler" kitabındaki "Zaman nereden gelir, kaydırağımı onarabilir mi?" başlıklı yazı için düşüncelerini yazacaktın? hani Birhan Keskin'in "Delilirikler" kitabını bulacaktın? yapılacaklar listesine bakmayı da unutuyorsun sürekli(...)

Biliyorsunuz artık, benim saatim çok geveze.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...