Saatlerin sultanı: Zenith
Bir kenara not almışım, ancak yazmak bir türlü nasip olmadı. Kitap-lık dergisinin Nisan 2010 tarihli 137. sayısında "Alışılmadık Reklamlar" başlığıyla ve Nazım H. Polat bir yazı yayımlandı. Yazıda geçtiğimiz yüzyılın başlarında çıkan Dersaadet isimli gazetede yayımlanan ilanlarla ilgili. Bu ilanları ilginç yapan ürünlerin şiirle tanıtılması, üstelik Altınel imzalı bu şiirlerin tamamı aruz vezniyle yazılmış olup hatasız olmaları da takdire şayan. Ancak konuyu büsbütün ilginç kılan ise 16 Temmuz 1920 tarihinde 4. sayfada yer alan bir ilan, okuyalım:
Kabahat Kimde?
Kıt'a
Bu saatten hayır gelmez dedin, attın ve kırdın,
Kabahat sende mi, saatte mi? Hayretteyim ben!
Cihanda saatin her nev'i ve cins çoktur amma
Zenit saatlerin sultanıdır dersem inan sen.
Altınel - İstanbul 413
(Dersaadet. Sayı: 9, 16.07.1920, s.4)
Gentlemen ve Pırlant
Gentlemen, Dünya gazetesinin de bulunduğu grup bünyesinde yayımlanan italyan kökenli ve erkeklere yönelik bir yaşam kültürü dergisi. Erkeklere yönelik derken daha çok zevk sahibi erkek işadamlarına, onların hayat biçimlerine ve hobilerine seslenen bir dergi demek belki daha doğru bir tanım olacaktır.
Derginin tasarımı dünya globus'un diğer yayınları gibi geleneksel olarak çok sıradan ve zayıf, fakat sayfa boyutlarından kaynaklanan gösterişli bir tarzı olduğu da görülüyor. Derginin kapağı ince olduğundan köşe uçları çabucak kırılıyor
Bütün bu fasılları bir yana bırakırsak Gentlemen dergisini bence sözü edilmeye değer kılan yönü saatlere layıkıyla yer vermesi. Robb Report dergisi bile -ki dünyada saatlere hakkını veren ölçüde yer en önemli küresel dergilerden biridir- artık Türkiye baskısında saatleri unutmuş görünüyor.
Bir saat meraklısı Gentlemen dergisinin 46. sayısına baktığında ise 14. sayfada Mont Blanc saatlerini, 22. sayfada Zenith El Primero 36.000'i, 40-41. sayfalarda Parmigiani Fleurier ve Montreaux Caz Festivalini, 93-95. sayfalarda ise Pırlant'ın saat hastanesinden söz edildiğini görebilir.
Dergide en ilginç sayfalardan biri bence Bursa Korupak AVM içinde bulunan bu saat hastanesinden söz edildiği kısımlar. Pırlant'tan Fatih Akpınar ile görüşülmüş ve sadece ayrıntılarıyla, ustalarıyla, çalışanlarıyla saat hastanesinin oluşumu ve nasıl hizmet verdiğini değil Pırlant'ın da tarihini anlatmış bir yerde.
Derginin tasarımı dünya globus'un diğer yayınları gibi geleneksel olarak çok sıradan ve zayıf, fakat sayfa boyutlarından kaynaklanan gösterişli bir tarzı olduğu da görülüyor. Derginin kapağı ince olduğundan köşe uçları çabucak kırılıyor
Bütün bu fasılları bir yana bırakırsak Gentlemen dergisini bence sözü edilmeye değer kılan yönü saatlere layıkıyla yer vermesi. Robb Report dergisi bile -ki dünyada saatlere hakkını veren ölçüde yer en önemli küresel dergilerden biridir- artık Türkiye baskısında saatleri unutmuş görünüyor.
Bir saat meraklısı Gentlemen dergisinin 46. sayısına baktığında ise 14. sayfada Mont Blanc saatlerini, 22. sayfada Zenith El Primero 36.000'i, 40-41. sayfalarda Parmigiani Fleurier ve Montreaux Caz Festivalini, 93-95. sayfalarda ise Pırlant'ın saat hastanesinden söz edildiğini görebilir.
Dergide en ilginç sayfalardan biri bence Bursa Korupak AVM içinde bulunan bu saat hastanesinden söz edildiği kısımlar. Pırlant'tan Fatih Akpınar ile görüşülmüş ve sadece ayrıntılarıyla, ustalarıyla, çalışanlarıyla saat hastanesinin oluşumu ve nasıl hizmet verdiğini değil Pırlant'ın da tarihini anlatmış bir yerde.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)