EFSANE SAATLER 2: ROLEX OYSTER, 1926



Rolex Oyster, 1926


ROLEX OYSTER, 1926

İki dünya savaşı arasında yıllar (1919 - 1940) kol saatlerinin geliştiği, ilklerin yaşandığı bir dönemdi. 

İşte bu dönemde dünyadaki ilk su geçirmez kol saati, Rolex Oyster üretildi ve 1926'da saatçiliğin tarihsel çizgilerinden birini oluşturdu. Rolex'in saatçilik dünyasına kazandırdığı tecrübeyle bu tarihten sonra saatçilik dünyasında hem bütün saatlerin suya dayanıklılığı artırıldı hem de "dalış saatleri" başlıklı yeni bir tür saat tipinin doğuşuna zemin hazırladı.  

İstiridye tipi adı verilen kasayı oluşturan parçalar.

Mekanizmayı sudan koruyan ve patenti alınan su geçirmezlik sağlayan vidalı arka kapak ve kurma kolunun eşlik ettiği "Oyster" (istiridye) kasa çözümü, kol saatlerinin gelişiminde devrimci bir rol oynadı. Çünkü cep saatleri son derece dayanıklı görünmelerine (çoğunun da dayanıklı olmasına karşın) suya ve neme dayanıklı değildi. İlk kol saatleri de hassas yapılarıyla istenen ölçüde günlük hayatın içinde yer alamıyordu. Oyster kasa çözümü ilk örnekti ve pek çok saat markasının gideceği yolu aydınlatmış oldu.

Rolex muhafazakar bir firma olarak bilinir ve yeniliklerden pek hazzetmez. Oysa teknik olarak çok sade görünen saatlerin arka planında hummalı bir faaliyet her zaman olmuştur. Bu amaçla ilk Oyster kasalardan kalan miras korunmuş ve çok geliştirilmiştir, örneğin günümüzde Osyter saatlerindeki kurma kolu sızdırmaz özelliğini güçlendirmek için yaklaşık 10 parçadan oluşmaktadır. Üstüne bir de ikili ve üçlü kilitleme sistemleri, kendi deyimleriyle denizaltılardaki kapılara benzeyen bir sistemle su geçirmezliği sağlar.

Rolex, sadece saatçiliği değil, saatini akvaryum içinde tutan fotoğrafta görülen hanımefendi ile saat ilanlarının tarihini de değiştirdi.

Rolex kelimesinin bir manası yoktur ancak saatlere ilgi duyan, duymayan herkes için tarihi değiştiren icatları ve gördüğü ilgi nedeniyle Rolex markasının anlamı büyük olmuştur. 




EFSANEVİ SAATLER 1: CARTIER TANK, 1919


Cartier Tank, 1919



CARTIER TANK, 1919

Herhalde yüzyıl önce tanklara kimse Louis Cartier gibi bir esin perisi olarak bakmıyordu. I. Dünya Savaşı sırasında kullanılan tanklardan (özellikle Renault FT-17'nin tepeden görünümü ilham verici olmuş) yola çıkan Louis Cartier, 1917'de tasarladığı "tank" modelini savaşın sona ermesinin ardından 1919'da satışa sundu. 

Cartier Tank, küçüklüğüne rağmen büyük tezatlarla dolu bir saattir: Hem kadınsı bir görünüme sahip ve bir mücevher gibi son derece zarifti hem de erkeksi bir isim taşıyordu, yalın çizgilere sahip ve sağlamdı. 

Kadran tasarımı, Romen rakamlarının dağılımı, dakikaları gösteren tren raylarına benzer çizgiler daha önce de (ama kare şeklinde) kullanılmıştı. Ancak Cartier Tank saatinin dikdörtgen oluşu her şeyi değiştirdi: Rakamlar kare şeklindeki bir kadranda sıkışmış görünürken dikdörtgen bir kadranda son derece dengeli görünüyordu. 

Cartier Tank sanat tarihinin ünlü altın oranına benzer bir güzellik ölçüsünü yakalamıştı. Lüks saatlerin ve kol saatlerinin ilk öncülerinden biri olan Tank modeli, cep saatlerinin yaygın olduğu bir çağda, şıklığıyla, sade ama etkileyici ölçüleriyle çok cazip görünüyordu, dolayısıyla zevk sahibi insanları kendine çekti. 

Günümüzde Cartier Tank saatleri, 3 modelden oluşan Tank Louis Cartier ve 9 modele sahip Tank Solo ailesiyle birlikte farklı büyüklük ve kadran tipinde 6 farklı koleksiyondan oluşuyor. 24 modelden oluşan Tank Americaine ailesi ilk kez 1980'de, 11 modelden oluşan Tank Française ailesi ilk kez 1996'da, 60 modelden oluşan Tank Anglaise ailesi ise ilk kez 2012'de piyasaya sunuldu ve gelişti. Bir yıl sonra da 14 modelden oluşan Tank MC ailesi geldi.


 
Cartier Tank MC Skeleton


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...