650’nin üzerinde mekanik parçası varsa o bir grand komplikasyon saattir



Evrim SÜMER

Sadece sipariş üzerine ve elde üretildiyse 650’nin üzerinde mekanik parçası varsa bilin ki o bir grand komplikasyon saattir

Eşinin 1997’deki ölümünden sonra ekibin başına geçen Francine Cousteau, Kaptan Cousteau’ya 50 sene evvel Oscar getiren Silent World belgeselini yeniden çekmeye karar vermiş; yanına UNESCO ve kendileri gibi yenilikçi olarak tasvir ettiği IWC’yi almış, ekibini toplayıp, Alcyon isimli turbo yelkenli teknesiyle Kızıldeniz’e dalmıştı. Film çekildi, montajlandı, İsviçre Lüks Saat Fuarı’nda dünya basınına ve VIP konuklara tanıtıldı. IWC’nin bu vesileyle yenilediği Aquatimer dalgıç saatleri koleksiyonu da işte bu sırada sunuldu. Koleksiyon içinde en ilgi çeken ve kuşkusuz en çok ilgi görecek olan, ilk filmin yapıldığı 1953 senesini temsilen 1.953 adet üretilen ve Cousteau Divers (Cousteau Dalgıçları) ismini taşıyan model. Biz de Türkiye pazarına iki sene önce giren 136 senelik marka IWC’nin genç ve başarılı Marka Müdürü Gianfranco D’Attis ile markayı ve Cousteau ekibi ile işbirliğini konuştuk.



Yeni Aquatimer koleksiyonunda 12 model var. Bu koleksiyonda kafa karıştıran birçok düğme yok, ancak işlevleri çok daha gelişmiş. Çelik model 1.000 metre derinliğe dayanıklı. Fotoğrafta gözüken Cousteau Dalgıçları modelinin arkasında ekibin teknesi Alcyon’un ismi ve logosu engrave edilmiş. Bu model Silent World filminin ilk yapım senesi olan 1953’ü sembolize ediyor ve 1953 adet üretildi. Saat, renklerini Kızıldeniz ve mercan kayalıklarından almış, o yüzden kayışı lacivert, kadranı ise lacivert ve turuncu. Koleksiyonda titanyumdan üretilen ve 2 bin metreye kadar dayanıklı modeller, otomatikler ve kronograflar da var.

Türkler dalgıç saatlerini sevdi

IWC ve diğer markalar arasındaki fark nedir? Bir noktadan bakınca hepsi eski firmalar, hepsi çok iyi saatler yapıyor.

- IWC lüks saat yapan şirketler arasındaki mühendistir diyebiliriz. Teknik anlamda yenilikçiyiz ve mekanik olarak kuvvetliyiz. Ayrıca tasarımlarımız zamansız, belli bir dönemin modasına takılıp kalmıyoruz. IWC diğer şirketlerin yaptığı gibi gövde gösterisi yapmaz. Bizde de bol kas var ama biz mütevazıyız. Gösteriş yapmak isteyenlerin değil, gerçek saat severlerin ve işi bilenlerin tercih ettiği bir markayız. Saatlerimizin yüzde 80-90’ı Schaffhausen’daki merkezimizde elde üretiliyor.

Hedef kitleniz kim?

- Erkekler ama belli yaş gruplarına göre ayırmak zor. 30 - 40 yaş arası erkekler, ilk defa IWC alanlar. 40 yaş üzerindekiler de önemli bir müşteri grubunu oluşturuyor.

Müşterileriniz yaşlılar yani?

- Her yaşa ve hayat tarzına hitap ediyoruz ama bazı saatleri taşıyabilmek için belli bir hayat tarzı, birikim, eğitim ve görgü gerekir.

Türkiye’deki IWC pazarı nasıl?

- Türkiye’de ciddi bir potansiyel olduğunu gördük. Türkiye modaya ve trende çok düşkün bir alıcı kitlesine sahip. Mesela bu günlerde tanıtılan yeni Aquatimer serisine ciddi bir talep var.

Türkiye’de en çok hangi modeller tercih ediliyor?

- Potuguese koleksiyonu ve pilot saatlerinden oluşan Spitfire koleksiyonları, komplike saatler hem Türkiye’de hem de dünyada en çok satanlar. Yeni Aquatimer koleksiyonu da bunlara eklenecek gibi duruyor.

Cousteau ekibi ile nasıl buluştunuz?

- Biz sosyal sorumluluk sahibi bir firmayız. Ekolojik önemi olan bir projeye katkı vermek istiyorduk ve karşımıza Cousteau ekibi çıktı. Silent World Revisited filminin yapımı IWC için ticari bir amaçtan çok hayat tarzına uyan bir işbirliği. Kaptan Cousteau’nun hayat anlayışı ‘Sevdiğin şey için iyi bir şeyler yap’tı. Kaptan Cousteau kendi gemisinin, Calypso’nun mühendisiydi. Bir yandan bütün bunları ailesiyle yapıyordu. Ortak noktamız da buradaydı zaten. İki taraf da yenilikçi, güçlü, yaratıcı, zamansız. Kaptan Cousteau gösterişi sevmezdi, biz de sevmiyoruz.

Gerçekten pilot, dalgıç olmayanlar kolunda pilot ve dalgıç saatleriyle dolaşıyor. Bu nasıl bir hayat tarzı? Trendlerin kurbanı mı oluyoruz?

- Saatler fonksiyonlarına göre kategorize ediliyor ama sadece o konuyla ilgili kişiler tarafından takılacak diye bir kural yok. Biz bir dünya, bir hayat tarzı yaratıyoruz. Sonuçta tüm saatlerin temel işlevleri aynı, bazısında daha fazlası var.

IWC markalı saatler hangi fiyatlara satın alınabiliyor?

- 3 bin dolardan 360 bin dolara kadar modellerimiz var. Ama işin içine en komplikasyon ve mücevher girince üst sınır sonsuz olabiliyor.

Komplikasyon, grand komplikasyon saat ne demek?

- Basit bir saatin üretimi için yaklaşık bir hafta gerekir. Komplike denince üretim süresi altı aya kadar çıkabiliyor. Saat mekanizması komplikeleştikçe, hassasiyet ve ustalık artıyor. Grand komplikasyonda modeller sadece 50 adet üretiliyor, dünyanın yapımı en zor saatleri. Ve sadece siparişle üretiliyorlar. Bir grand komplikasyon saatte 650’nin üzerinde mekanik parça var.

Meşhur müşterileriniz kimler?

- Elton John, Boris Becker, Hugh Grant, Tom Ford, Giorgio Armani, ismini sayamayacağım kadar çok kişi var. Türkiye’dekilerin isimlerini veremiyoruz ama de ciddi bir müşteri ve koleksiyoner kitlemiz olduğunu söyleyebilirim.

Saatler / Geyikler

Oray Eğin

Lale Müldür’ün çok sevdiğim bir şiir kitabının adı Saatler / Geyikler. Dün, Milliyet’teki köşesinde Güngör Uras fiyatı 500 bin YTL’yi bulan saatlerden bahsetmiş. Tabii bu fiyatlara yönelik şaşkınlığını da saklamamış.

Saat piyasasındakiler erkeğin koluna taktığı aksesuarlara neden bu kadar para yatırdığını soranlara “Çünkü kimse restoranların, kulüplerin içine Porsche’lerini, Mercedes’lerini, Ferrari’lerini sokamıyor” derler. Erkek için aksesuar çok sınırlı zaten, saat bu konuda en baskın olanı.

Yine derler ki “Bir tourbillon’u olanın hayatta istediğini yapması için hiçbir engel yoktur.” Yerçekiminin saatlerin geri kalmasına sebep olan etkisini yok eden bu mekanizmayı yapan çok az saat ustası kaldı İsviçre’de ve maalesef yaşları çok ileri olduğu için giderek nesilleri tükeniyor. Elle yapılan bu saatlerin yüksek fiyatları da bu yüzden zaten. Tourbillon saatler de kolda takılmak için değil, kasada tutulmak için alınan antikalar gibi.

Saat dünyası içine girildiğinde sizi daha da çeken bir bataklık gibidir. En iyisi uzağında durmak ve hiç bulaşmamak. Bir kere dalındığında maddi ve manevi yıkımlara sebep oluyor. Bir saat beğeniyorsunuz, giderek başka mekanizmalarını istiyorsunuz. Fiyatlar da yerinde durmuyor tabii ki. Hep bir üst, bir üst derken insanın alamayacağı noktaya kadar varıyorsunuz. İş, Güngör Uras’ın şaşkınlıka anlattığı 500 bin YTL’lik saatlere kadar varıyor işte.

Ama illa saat piyasasına dalacaksanız, birkaç tavsiyede bulunayım.

İnsanın kolundaki saati yapan firmanın sadece saatçilik konusunda uzmanlaşmış olması gerekir. Diğer saatlere küçümsenerek bakılır. Her ne kadar popüler olsalar da, işi bilenler Cartier, Bvlgari, Chopard markalarına sempatiyle yaklaşmazlar. Rolex ve maalesef Uras’ın taklidini aldığı Franck Muller de fazla popüler olduğundan küçümsenir: ‘Yeni para’ ve ‘sonradan görme’ derler bu saatler için...

Akşam, 11.08.2008, sayfa: 4.

Bir Öykü

Ahaz'ın Öyküsü
Endülüs'te, Kastilya ve Leon Kralı x. Alfonso (Akıllı Alfonso) bir dizi astronomi kitabının çevrilmesini emrettiğinde, kitaplar arasında, değişik saat yapımı yöntemlerini içeren bir cilt de bulunuyordu. Burada tarif edilen bir cıvalı saat düzeneği, bir usturlabı hareket ettiriyor ve değişik çanlardan oluşan bir sistemi harekete geçirebiliyordu. Bu düzeneğin tarifinde, sabit ve sürekli bir güç sorununu çözmek için çok ilginç bir yöntemle karşılaşırız. Düzenek, tekerlek şeklinde dizilmiş ve birbirine çok küçük deliklerle bağlı on iki bölmeden oluşuyordu. Bölmelerin yarısı cıvayla doldurulup, tekerlek bir mil üzerine oturtuluyor ve bir iple ucuna asılan ağırlık sayesinde döndürülüyordu. Tekerleğin hareketi, ağır ağır bir bölmeden diğerine geçen cıvanın iğmesiyle yavaşlıyordu. 13. yüzyıl sonlarında Fransa'da hazırlanmış bir Kitabı Mukaddes'te yer alan ve Yahuda Kralı Ahaz'ın Eski Ahit'teki öyküsünü betimleyen minyatürden de açıkça anlaşıldığı gibi, bu tür taslaklar Batı'ya da aktarılmıştı. Öyküde, Tanrı , kuşkucu Ahaz'a zamanı geriye döndürecek güce sahip olduğunu gösterir.

P DERGİSİ KIŞ/2003/SAYI28 ZAMAN VE SANAT S.16
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...