Erkek saati seven kadınlar



kaynak: http://www.watch4moi.com/

Mekanik araçlara olan sevgisiyle bilinen Okan Bayülgen "Erkeklerin Saatlerini Takan Kadınlar" adıyla sergilediği fotoğraflarla dikkatleri mekanik saatlerin kadınlar arasında giderek yayıldığını göstermişti. Ayrıca bu konudaki fikirlerini de en derli toplu şekilde Sema Denker'in yaptığı bir röportaj ile duyurmuştu.

Aslında bu durum sadece Bayülgen'in keşfettiği bir şey değil, daha önce örneklerine az rastlanıyordu, ancak son yıllarda daha da artan sayıda kadın tüketicilerin erkek saatlerine yönelmesi saat üreticilerinin de dikkatini çeken bir durumdu.

Bayülgen'in "(...) erkeksileşmiş kadınlar bunlar." değerlendirmesi bana kalırsa hem tuhaf hem de çok yüzeysel bir değerlendirme. Çünkü bunun kadınların güçlü olduklarını göstermek dışında başka nedenleri var.

Saat sektörü geçtiğimiz yüzyılın başından beri erkeklere değer veriyor. Tasarıma cinsiyetçi açıdan yaklaşıldığı için yaratıcılık ve yenilikçilik kaynakları hep erkek saatleri üzerinde görülüyor. Öyle ki kadın saatleri diye kategorilendirilen saatlerin tek albenisi değerli taşlar ve madenler oldu, tasarım göz ardı edildi, küçük olsun, yuvarlak hatlı olsun, mekanizma ile uğraşmasın da bir de pilli olsun.

İşte kafası çalışan kadınların aldatılmayı reddettiği noktalar bunlar. Neden küçük bir saat takmak zorunda olsun bir kadın? Neden pilli bir saat takmak zorunda olsun? Neden ayın evrelerini gösteren veya en basitinden kronometreli bir saat kadınlardan esirgeniyor? Elbette önyargılar yüzünden . Kadınlar bunu ister, kadınlar şunu ister diyerek yüzyıllar öncesinde kalmış bir kadın figürü üzerinden tasarımlar yapıldı ve yapılıyor. Mekanik ve komplike saatleri kadınlar da hak ediyor. Uçak, Araba, motorsiklet, fotoğraf makinesi kullanmayı seven kadınlar da var sevmeyenler de. Bu sadece bir tarz meselesi.

Nerede okudum şimdi hatırlamıyorum, büyük bir saat üreticisi şirketin yöneticine kadın ve erkek saatlerinin satış dağılımı soruluyor. O da sağlıklı sayısal veriler söylemenin zor olduğunu çünkü kadınların da "erkek saati" satın aldığını söylüyor.

Bana kalırsa "kadın saati" ve "erkek saati" diye ayırım yapmanın gereksiz olduğu bir gün kadınların ve erkeklerin daha özgür olduğu gündür.

Konuyla ilgili okumalar:

1. Women wearing Mens Watches

2. Hold on to your watches, gentlemen, as more women are opting to wear large, chunky men's models

3. "Women are wearing men’s watches"

4. Quartz versus mechanical – do women care?

Guido Castellini



Fortune dergisinin ingilizce baskısında ve Nisan 2008'de yayımlanan "Investing safe haven: Collectible watches" yazısı ardından Fortune Türkiye dergisinde geçtiğimiz Temmuz ayında çıktı, başlığı da "Şık yatırım aracı olarak saatler" diye çevrildi. Yazarı ise Scott Cendrowski. Dergiyi yeni gördüğüm için biraz gecikerek de olsa yazıyla ilgili bilgileri arşive hemen ekliyorum.

Alternatif bir yatırım aracı olarak mekanik saatlerle ilgili olan yazı italyan işadamı Guido Castellini üzerinden saat koleksiyonculuğunu ve saat kültürünün küçük yaşlardan itibaren insana neler kazandırdığını anlatıyor.

Guido Castellini'ye büyükbabasından 19. yüzyıl cep saatleri miras kalmış. Zaten aileden gelen bir saat kültürü olan Castellini daha çocukluğundan itibaren saatlerle ilgileniyormuş. Daha sonra da bu mirası akıllıca kullanarak genişletmiş, 100 yıllık bir Audemars Pigueot gibi 30'dan fazla güzel saate sahip şimdi.

Haber ilginç bilgilerle dolu. Mesela Castellini'nin daha 18 yaşındayken ayın evrelerini de gösteren 9 bin dolar değerindeki Patek Philippe saati bugün 250 bin dolar ediyormuş.

Yazıda ayrıca yeni saat koleksiyonu yapanlar için püf noktaları da var. Bunlar, belgeler, yılların izleri, monogramlar, kayışlar, kadranlar başlıkları altında özetleniyor.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...