ZAMAN SULARINDA YÜZEN BALIKLAR



Saatler okyanuslara benzer. Saniyeler köpük gibidir, hep tazedir, hep canlıdır ve yaşadığımız şimdiki zamanı simgeler, hayatımızın akıp giden dakikalarını gösteren yelkovan ise geçip giden günler, aylar gibidir adeta ve köpüğü oluşturan dalgalara benzer, akrep ise derinlerden gelen gücüyle doğanın dengesini sağlayan görünmeyen bir akıntıyla sürüklenir gibidir, ağır duruşuyla kararları o alır, zamanın ve düzenin en eski hakimlerinden birinin aile arması gibidir, köklüdür ve geçmişi diğer ibrelerden çok daha önceye gider.

Saniye ibresini harekete geçiren ölçülü ve hafif rüzgar, ritmik kıpırtısıyla sanki heyecanını yelkovana aktarır, yelkovan aldığı bu kıpır kıpır anları biriktirip sakin bir tavırla akrebe verdiğinde bir anlamda hayatımızın da hep saat yönünde ilerlemesinin küçük bir gösterisi oluşur.

Bu noktadan sonra biteviye devam eden bir süreç başlamış olur, gözlerimize ve kulaklarımıza acı tatlı sözler söyleyen bir ezgi duyulur.

Saatler sevincimizi veya üzüntümüzü gösteremez. Bunu ancak biz yapabiliriz. Her saatin arkasında matematik bir kurgu, soyut bir fikir vardır, ortaya çıkan nesne ise insan uygarlığının somut amaçlarına hizmet eder.

Her saat mimari bir yapı gibi geometrik bir bütündür. Tüm zamanların en büyük fotoğrafçılarından biri -bence birincisi- olan Henri Cartier-Bresson'un fotoğraflarındaki geometriyi gördüğünüz vakit görünüşte 2 boyutlu olan fotoğrafın kapıları da açılır ve her güzel fotoğraftan ayrı bir tat alırsınız. İşte bazı saatler de böyledir, bir ustanın eseridir, bizi bize gösterir, hayatı ve ölümü daha iyi anlamamızı sağlar.

Her saatin içinde elde ettiği enerjiyi israf etmeden durmaksızın çalışmak ve üretmek isteyen bir atölye vardır ve burada hemen her şey biribirine bağlıdır. Her parça önemlidir. Hakiki bir saatte hor görülen yahut gereksiz denebilecek bir şey olmaz, olamaz. Mekanizmaların içinde ucuz kahramanlar yoktur, küçük dağları ben yarattım diyen yöneticiler de yoktur. Boyutu ne olursa olsun her parça omuz omuza birlikte çalışmanın içinde görev alır, her parça sorumludur, her parça önemlidir.

Cümle

* Eğer bozuk değilse bir saatte şüphe yoktur. Oysa insanlar için tersi geçerlidir.

Swiss Watch Makers dergisi



Geçtiğimiz hafta Beşiktaş'ta Önce Alkım ardından Kabalcı Kitabevlerinde saatlerle ilgili teknik bir sözlük arıyordum. Tabii bulamadım. Sonra Kabalcı'da üst katta dergilere bakayım dedim, burada "Swiss Watch Makers" isimli dergiyi gördüm. Dergi önce biçim (kağıdı, fotoğrafların kalitesi) sonra içeriğiyle nihayetinde ise 20 TL'lik fiyatıyla ilgimi çekti.

Üstelik derginin bu 3. sayısında haklarında ne bulursam okumak istedğim "BNB Concept" çalışanları ile ilgili bir yazılar vardı onun için aldım. Diğer yabancı saat dergileri 40 TL'yi aşan fiyatlarla satıldığı için üstelik içleri yazıdan çok ilanlarla dolu olduğu için şöyle bir baktım ama zaten bir kaç tane dergi almıştım, bir tane de saat dergisi yeter diyerek diğerlerine hiç bulaşmadım.

Yukarıda son sayısının kapağı var, internet üzerinden dergiyi okumak, sayfalarını çevirmek mümkün - elbette gerçek derginin yerini tutmaz orası ayrı fakat bir fikir vermesi açısından ilgilenenlerin bakması gerekli bence.

Bu tür dergilerin sevmediğim yönleri de var: Mesela sadece lüks ürünlere yer vermeleri, eski saatlerden veya saat tarihinden, antika saatlerden, büyük saat ustalarından neredeyse hiç söz edilmemesi. Dergilerdeki yazarlar da ekonomik verilerden yola çıkarak saat endüstrisinin içindeki durumunu bıkmadan usanmadan aynı sözcüklerle değerlendirip duruyorlar.

Bir saat dergisinde ne olmalı peki? Bana kalırsa hemen her sayıda saat sektörü çalışanlarıyla röportajlar olmalı, onlara "Şimdi ne yapıyorlar, ilerde ne yapmak istiyorlar?" gibi sorular sorulmalı, saatlerle nasıl tanıştıklarını anlatmaları istenmeli. Sonra eski büyük saat ustalarından söz edilmeli. Kim hangi yeniliği yapmış? Zaman içinde neler değişmiş? Sonra saat müzeleri tanıtılmalı, ama 2-3 sayfada geçiştirilmemeli, uzun uzun anlatılmalı. Koleksiyoncular da çok önemli. Onların koleksiyonlarında bulunan ve sevdikleri saatleri göstermeleri, neden bu saatleri diğerlerine tercih ettiklerini anlatmaları istenmeli.

Tabii ben böyle bir saat dergisini bayıla bayıla okurum da başkalarının canı sıkılabilir. ;)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...