Saatlere vakit ayırmak



Toplumsal ve kişisel sorunlarımızla boğuşuyoruz. Şiddet ve öfke dolu, basit doyumların kapladığı hayatımızda, yüzeysel bilgilerin ışığında yürüyoruz.

Hızlı bir dünyada, en hızlı olanın kazandığı bir yarışın yaşandığı, vaktin nakit olduğu, başarının ve para kazanmanın yegâne ölçüt olduğu söyleniyor, bilgi maddi olarak ölçülüyor, ölçülemeyen şeylerin bir kıymetı yok gibi.

Fazla uzatmayalım, ne kendimize, ne dünyamıza ne de çevremizdeki insanlara yeterince vakit ayıramıyoruz. Çok klişe ama yeri geldiğinde söylemek gerek, zaman ellerimizden düşen kum taneleri gibi akıp dökülüyor, ne yazık ki toplayamıyoruz.

Çok hızlı hareket ettiğimiz için, çağımızda övülen ve önerilen de bu olduğu için, başımızı kaldırıp gökyüzüne, süzülen bulutlara bakmıyoruz, bakamıyoruz. Televizyon ekranına dalıp, hayatımızın musluğunu açık unutuyoruz.

Böylece görünürde günü kurtarıyoruz, ancak biriken ve halının altına atılan ufak tefek pişmanlıklar ve kayıplar da giderek büyüyor.

Bazı insanlar yine de saate vakit ayırıyor.

Bir saate vakit ayırmak ne demek acaba?

Bunu mekanik saatlerden anlayanlar, sevenler bilecektir, fakat bilmeyenler de var, onların gönül gözlerini de açmalı.

Mekanik bir saate vakit ayıran insan (ucuz olsun pahalı olsun, saniye ibresi olan, olmayan hiç farketmez) bir süre sonra bu merakın onu değiştirdiğini görecek ve anlayacaktır, hele bir de bu zaman makinesinin arka kapağını kaldırabilirseniz, çarkların işleyişlerini görebilirseniz içinize hayatın işleyişi hakkında bir ateş düşecektir.

Mesela maddi bir nesneden ibaret değildir, insan emeğinin, matematiğin ve güzelliğin takdir edilmesidir, yaşanan dünyanın farkına varılmasıdır.

Mekanik bir saat mutlaka farkındalığı artırır, kişinin ölümsüz olmadığını ince ince duyurur, ki bunu bilmek az şey değildir hani. Çevrenize bakın, ölümlü olmayı bilir gibi görünmekte üstümüze yoktur, ama dünyaya baktığımızda bunca kötülüğü, emeğe saygısızlığı, açlığı, sefaleti, yaşanan ve yaşatılan acıyı, karanlık ruhlu insanları ve hırsı izah edemiyoruz.

Mekanik bir saat küçük bir öğretmen gibidir, hem öğretir, anlatır hem haddini bildirir.

Jimmy Wales, Wikipedia, Maurice Lacroix

Dün akşam sularında markete uğrayıp National Geographic dergisi aldım. Eve giderken şöyle bir karıştırayım dedim. Sonra kaldırımda zınk diye birden durdum birden.

Jimmy Wales'in (efsanevi online ansiklopedi Wikipedia'nın patronu) bir fotoğrafı ve Türkçe bir mekanik saat reklamı! (Keşke Wikipedia'nın fikir babası Larry Sanger da olsaymış fotoğrafta.)

Maurice Lacroix saatlerine kendimi çok da yakın hissetmezdim, logolarındaki o 'm' harfine taktığımdan dolayı Maurice Lacroix ile pek ilgilenmiyordum, yoksa güzel saatler yapıyorlar orası kesin. Neyse Jimmy Wales var reklamda, Wikipedia'dan söz ediliyor ve mekanik saatler üreten ML ile bir bağ kuruluyor, o malum 'm' harfi unuttum gitti bile.

Oldum olası rol yapmaktan ve güzel/yakışıklı olmaktan başka dişe dokunur bir özellikleri olmayan tatsız tuzsuz ve cahil insanların saat reklamlarında boy göstermesinden rahatsızdım bir kere, sonra saat reklamlarında bilgiye ve kültüre gönderme yapılması alkışlanacak bir durum, bunların üstüne bir de ilanın Türkçe olması katmerli bir lezzet durumu yaratmış.

Mis gibi bir reklam hazırladıklarını düşündüğüm Maurice Lacroix ve LPI ikilisine teşekkür etmek isterim.

Mekanik bir saat, sıradan bir nesne olmayıp, kültürü ve bilgiyi simgeler. Tabii bunun altını doldurmamız, kolumuzdaki saatin tarihini, altyapısını bilmemiz gerekir.

Bilinçli saat üreticileri ve kullanıcıları çoğaldıkça, gazete ve dergi ilanlarının seviyesi de M.Lacroix örneğinde olduğu gibi yükselecek, belki kataloglar dışında aklımızı, görgümüzü geliştirecek kitaplar, sözlükler de yayımlanacak, paylaşıldıkça çoğalan bir mekanik saat sevgisi yeşerecek, yeni nesillere de bu sevgi aktarılacak.

Mekanik saat biraz da hayallere dalmak demekmiş.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...