'Arşivlemek', 'kayıt tutmak' bilindiği gibi ülkemizde kıymeti pek bilinen bir kavram değil. Hatta "arşiv" demek aslında kanayan bir yara demektir ülkemiz için.
Tarihimizin Osmanlıya dair kısmından bir bölümünü "çöp bunlar" diyerek trenlerle vagon vagon belgeyi komşu bir ülkeye satmışlığımız dahi vardır. Vaktiyle güzel ve yalnız memleketimizin bir kurumu kurumsal tarihini yazdırmak istediğinde kuruluşuyla ilgili evrakın Anadoluda bir depoda Seka'ya gönderilmek üzere çuvallar içinde bekletildiği anlaşılmıştı! Sonra bu çuvallar içerisinde Mustafa Kemal Atatürk'ün kurumun kuruluş aşamasındaki katkısının ispatlandığı yazışmalar hazırlanan kitabın ilk sayfalarına konulmuştu. Nereden nereye...
Gelelim Patek Philippe şirketine: 1839 yılından beri sadece kendileriyle ilgili kayıtları değil, sattıkları her saat ile ilgili müşteri bilgilerini dahi arşivlemişler ve bu arşivle gurur duyuyorlar.
Gurur duymakta haklılar da: Arşiv geçmişe sahip çıkmak, onu korumak ve ondan gelen bilgiyle daha sağlam olmak anlamına geliyor.