Saat Dünyası XXXIII



Saat Dünyası dergisinin 33. sayısını daha alır almaz kapaktaki Breguet saate dalıp gittim. Bu saatin içinde başka bir saat var sanki. Mekanizmayı örten perdeler kalkınca saatin gerçek ahvalini görmek mümkün olmuş, bu bir bir sanat eseri, mekanik bir heykel. Gerçi Polemik arkadaşım daha önce Breguet Classique Grande Complication isimli modeli incelemişti, fakat Polemik'in şikayet ettiği konular gördüğüm kadarıyla derginin kapağındaki Breguet 7047 modelinde yok. Saatin tek kötülüğü var o da fiyatı! Odamın duvarında International Herald Tribune'den kesilmiş bir Breguet ilanı var, pek sevdiğim Puşkin'in bir portresi var ve hemen altında 7027BB modeli çok güzel görünüyor.

Neyse kapağa takılıp ilerleyemedik, bu bahsi hemen geçeyim. Girişte derginin yayın yönetmeni Sezai Ünlü'nun yazısında bir sürprizle karşılaştım, artık dergiyi D&R mağazalarında bulabileceğimizi söylüyor, ileride saat mağazalarının yanında alışveriş merkezlerinde de derginin satılması planlanıyormuş. Doğrusu bu hoş olur, çünkü hep söylerim daha çok bilgi sahibi olan saat meraklısı insanlar, daha çok bilgi sahibi oldukça daha da fazlasını ve daha da iyisini talep edecekler, okudukça hem kişisel beğenilerini geliştirebilecekler, hem zevklerinin daha bir bilincine varıp görgülerini artırabilecekler. Kendimden biliyorum, dergi okumanın faydaları saymakla bitmez! İnsan kolunda taşıdığı saat hakkında elle tutulur bilgilere de sahip olmalı. İnternet var denilebilir, fakat internetten çok yararlanmama rağmen ne yazık ki internet çok uçucu bir mecra. Mesela bir yazıyı mimlemiştim geçenlerde, fakat ayrıntılı okuma yapmak için daha sonra tekrar siteye uğradığımda ne yazı vardı ortada, ne de site! Google'ın önbelleği de bazen bir işe yaramıyor. Oysa kitaplar dergiler hiç öyle değil, bir rafta dizili dergilere ulaşmak için saniyeler gerekli sadece. İnternette bir arama yapmak ve doğru bilgiye erişmek için bir yığın çöplüğü eşelemeniz gerekiyor, bu arada bir bakıyorum saatler geçmiş ve doğrulama imkanı olmayan bazı bilgilere ulaşmışım sadece. Yani bir de güvenilirlik sorunu da var internetin. Neyse Ahmet Mithat efendi'nin yazılarına dönmeden bu bahsi de geçelim. :)

Dergide kimi hatalar da var, Breguet hakkındaki yazıda "complication (karışıklık)" diye yazılmış, oysa sözü edilen ileri düzey saatçilik sınıfına (haute horlogerie) mensup bir saat, tam karşılamasa da 'karmaşık' denebilirdi yahut artık dilimizde kendine zorla da olsa bir yer açan 'komplikasyon saat' tabiri de kullanılabilirdi - bu arada dile kolay bir 'grande complication' saat 650'den fazla parça barındırıyor birkaç santimetrekarelik alanında! Tekrar konuya dönersek saatlere ilişkin çevirilerde, saatlere özgü terimler mevcut olduğu için, bu tür metinler teknik bir çeviri olacağından saatçilik terimlerine aşina kişiler tarafından çevrilmeli, yoksa gazetelerde ve bazı internet sitelerinde örneklerini gördüğüm şekilde, 'mekanizma' anlamındaki 'movemenet' sözcüğü 'hareket' diye çevrilirse yanlış anlamalara neden olabilir. Ama bunlar aslında küçük ayrıntılar, derginin kendisi güzel, daha önce derginin içeriğini eleştirmiştim, fakat giderek derginin her sayıda kendini aştığını görüyorum.

Dergide yazılar röportajlar filan çok, hepsinden söz etmeye kalkışışırsam yazı çok uzayacak, burada konuyu kapatayım.

Son olarak ayrıca dergiyle ilgili bir de ipucu vereyim: Mekanik Saat blogunun okurları derginin 108 ile 110. sayfalarına baktıkları vakit gülümseyecekler diye düşünüyorum.

Quartz mı mekanik saatler mi daha çok bozuluyor?


Vostok Amphibia

Evvela bir saat neden bozulur onu bilmek gerek. Saatler genellikle temelde kötü kullanımdan, özensizlik ve dikkatsizlikten dolayı yani insan hatası nedeniyle bozulurlar, diğer nedenlerin başında ise malzeme kalitesi, su, aşırı sıcak-soğuk hava, nem ve basınç gibi çevresel etkenler gelir.

Sonlara saklamadan sadede gelip ne demek istediğimi baştan söylemek isterim: Mekanik saatler, quartz saatlere nazaran daha çok bozulur, ama pilli saatler kadar çabuk bozulmazlar, çoğunlukla mekanik bir saatin 2 arıza çıkardığı süre aralığında çöpe atılan quartz saat sayısı daha çoktur. Çünkü mekanik saatler insanlar gibi çok parçadan meydana gelmiştir ve yine insanlar gibi hastalanırlar, ancak ömürleri bir insan ömründen daha uzundur. Quartz yani pil ile çalışan saatlere gelince (kaliteli kasaya sahip quartz saatler bir yana) hayat süresi ve kalitesi mekanik bir saatin yanına bile yaklaşamaz çünkü mekanik bir saat 10 yaşına basmış bir çocuk gibi olduğu vakitlerde pilli bir saat en iyi ihtimalle artık ömrünün sonlarına gelmiştir, çünkü pilli saatler arasında özellikle ucuz modellerde 10 yılı deviren saat sayısı çok azdır ve malzeme kalitesi açısından düşük olduğundan yıpranma oranı çok daha yüksektir.

Gönlüm mekanik saatlerde olsa da lise yıllarından beri bir Casio Databank denilen saatlere zaafım vardı, lise biteli 20 yıl kadar oldu, ben bu yıllar arasında 4 adet Casio eskittim, oysa şimdi kolumda neredeyse 40 yaşını devirecek (sapma konusunda takıntılı arkadaşlarıma bilgi: günlük sapması 10 saniye bile değil) ve doğduğum yıl üretilmiş olan mekanik bir saat var ve çok az tamir gördü (onlar da kozmetik tamirlerdi).

Mekanik bir saat ile kendi geleneğinizi ve kendi kişisel tarihinizi oluşturmak varken, ortalama 5 sene sonra çöpe atacağınız bir saate para vermek bence iyi bir tercih değil. Quartz saatlerin iyi olduğu noktalar var, mesela günlük sapmaları azdır yani ileri-geri gitme konusundaki hassasiyeti yüksektir. Fakat derinlikli bir ürün değildir, içini görmek bile istemezsiniz, çünkü görülecek bir şey yoktur, bu nedenle arka kapakları kasa kapısı gibi sımsıkı kapalıdır, ömürleri de yine tekrarlamak isterim son derece kısadır ve çevresel şartlara mekanik saatlerden daha az dayanıklıdır.

Başlıktaki soruya dönersek quartz bir saat bozulduğu vakit tamiri ile uğraşılmaya genellikle değmiyor ve çöpe atılıyor. Oysa mekanik saatler daha pahalı olmalarına karşın çok daha sağlam, uzun ömürlü ve kötü gün dostudur, sizinle birlikte yaşlanırlar, sizinle birlikte büyürler. Üzerlerindeki her çizik, sizin veya saatin önceki sahiplerinin kişisel anı defteri gibidir. Pilli saatlerin ise genellikle önceki sahipleri olmaz.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...