Dün gazetelerde ve internet sitelerinde Rolex ile ilgili bir haber vardı. Özetle ülkemizde daha çok reklamcıların başucu kitabı olan "Anneme Reklamcı Olduğumu Söylemeyin, O Beni Bir Genelevde Piyanist Sanıyor" adlı eseriyle tanınan Fransızların efsane reklamcısı Jacques Seguéla bir tv programında kendisine, Sarkozy’nin değerli nesnelere olan zaafı sorulunca, “Ne olmuş Rolex’i varsa, onu kınayamayız. Herkesin Rolex’i var. Zaten 50’sinde Rolex’iniz yoksa, hayatta başaramamışsınız demektir” diye konuşmuş.
Bence ülkemizde yayımlanan haberlerin en iyisi Milliyet gazetesininin 4. sayfasındaki "Ünlü reklamcıdan Rolex krititeri" başlıklı haberdi. Diğer gazeteler daha düz bir bakış açısıyla haberi vermiş:
Hürriyet "50’sinde Rolex takmayan başarısız", Posta "50'sinde Rolex'in yoksa başarısızsın", Vatan "Sarkozy'nin kankası Fransa'yı karıştırdı" Akşam "50 yaşında Rolex'in yoksa boşuna yaşadın!" vb.
Elbette Jacques Seguéla'nın söyledikleri Fransa'yı epeyce karıştırmış, orada tartışmalar daha bir hararetli bir şekilde sürüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder