Abraham Louis Breguet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Abraham Louis Breguet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Topkapı Sarayı'nda Breguet saatleri sergisi



İlber Ortaylı'nın Milliyet Pazar'daki köşesini kaçırmamaya çalışırım. Geçtiğimiz pazar günü yine güzel bir yazısı vardı, değinmeden geçmek olmaz. Yazının önemli bir kısmı Osmanlı-Roma bağlantısıyla ilgiliydi, bu bölüm de ilgi çekiciydi elbette fakat gözüm sayfanın sağ tarafında bütün haşmetiyle göz kırpan Breguet'nin Topkapı Sarayı'nda bulunan ünlü “Pendule Sympathique” saatine takıldı bir kere. Bu saatin benzerleri var, fakat Topkapı Sarayı'ndaki gibisi yok. İlber Ortaylı'nın güzel Türkçe'sinden okuyalım:

"Topkapı Sarayı Müzesi dört yüze yakın nadide saatlere sahiptir. Bu koleksiyon geçmiş senelerde İstanbul’un unutamadığı saatçi Johann Meyer’in soyundan olan Wolfgang Meyer’in kontrolünden ve onarımından geçmişti. Şu sıralar bu koleksiyonumuzu yine Dolmabahçe Müzesi’nin saat uzmanları Receb Gürgen ve Şule Gürbüz elden geçiriyor ve onarıyorlar. Maalesef tarihi mekanik saatlerimizi özellikle Osmanlı dönemi Türk ustalarının eserlerini onaracak uzman pek azdır.

Saray, nadide saatler satın alırdı

Hiç şüphesiz Topkapı Sarayı bir imparatorluk merkezi olarak hem bu tip nadide saatlerin satın alındığı hem de diplomatik ilişkilerde hediye olarak geldiği bir mekândır. Elimizde Napoleon’nun hediye ettiği dahi saat ustası Breguet’in yaptığı bir başyapıt olan saat mevcuttur. Bu nedenledir ki; Topkapı Saray-Müzemiz Breguet saatleri gibi saatçilik tarihinde haklı bir şöhreti ve yeri olan ve bugün de bu vakfın kurduğu bir müze ile mekanik saatler medeniyetini yaşatan bir sergiye ev sahipliği yapacaktır. Bu sergiyi isteyen Breguet saatleri firması ve müzeciler; çünkü bizdeki nadide parçaları ellerindeki ile birlikte sergilemek istediler. Topkapı Sarayı, Sevres Porselen Fabrikasını imrendirecek Sevres porselenlerine, Çinlileri kıskandıracak Çin porselenlerine sahiptir. Burada da sergilenen baş eser Sultan II. Mahmud’a hediye edilen ve Breguet’in elinden çıkan “Pendule Sympathique” denen masa saatidir.

Zaman insan şuurunun eseridir ve insanın şuuruyla dilimlediği varlığımızı ve hayatımızı betimleyen en önemli boyuttur. Saatlerin bilhassa mekanik saatlerin saat olmanın ötesinde derin bir anlamı olduğu açıktır.

Müzemizin zenginliğini teşkil eden bu eserlerin düzenlenmesi, tanıtımı, teşhir ve korunması için bir birim kurulacaktır. Bu sergi 30 Ağustos’a kadar devam edecek, serginin sponsorluğunu Tektaş A.Ş. yapıyor."

İlber Ortaylı, Milliyet Pazar, 6 Haziran 2010, s.5

Sergi Topkapı Sarayı Divit Odası'nda, kaçırmayalım derim.

____________________________________________
Ek okumalar:

Breguet and the Ottoman Empire exhibition - Topkapi Palace Museum – Istanbul

Feyzan Ersinan Breguet sadece bir saat değil, bir "farklılık" simgesi, Dünya gazetesi, 7.6.2010

"Burada saatler perçinlenmiş. Dakikalar prangada"

Mehmet Barlas

Sabah'ın Pazar Eki'nde Esra Çoruh'un "TAG Heuer" CEO'su Jean-Christophe Babin'le marka ve saatler üzerinde söyleşisi vardı.

Markanın geçmişi Edouard Heuer'in 1860'ta İsviçre'deki SaintImier kasabasındaki atölyesiyle başlamış. Spor düşkünü olan Heuer, kendini saat ve kronometre yaratmaya adamış. Heuer'in 1887'de icat ettiği mekanik kronograf, bugün de birçok marka tarafından kullanılıyormuş. 1985'te Heuer şirketi TAG grubu ile birleşince prestijli spor saatlerinde öncü bir marka çıkmış ortaya.

Yeni bir saat geliştirme süreci modele göre değişirmiş. Sadece estetik değişiklikler ya da sadece tasarım yapılıyorsa 6 ile 12 ay bir zamana ihtiyaç duyulurmuş. Yeni bir teknoloji ya da mekanik aksam değişikliği ise 2 ile 4.5 yıl sürermiş.

"Saat" denilen o büyülü aygıta benim gibi tutkun olanlar Esra Çoruh'un Babin'le yaptığı söyleşiyi bir nefeste okumuşlardır. Ben de birkaç yıl önce Cenevre'de, saatlerine kendi adını veren saat ustası Frank Müller'le uzun bir söyleşi yapmıştım.
İsviçreli saat ustaları, Heuer, Müller gibi kendi isimlerini verirler yarattıkları markaya.

Bu ustaların tarihteki en ünlüsü olan Abraham Louis "Breguet", İsviçre'nin Neuchatel kentinden Paris'e göç edip, 1775'te kendi markasını üretmiş. Otomatik (veya perpetüel) saati ilk o yapmış. Antişok sistemi saatlere sokmuş. Onun yaptığı saatleri Marie Antoinette de, Napolyon da kullanmış. "Tourbillon" diye bilinen regülatörü de o bulmuş.

Kol saatlerinin yaygınlaşmasının zaman aldığını biliyoruz. Çanakkale Savaşı'nda boğaz boğaza çarpışmalar yapılırken, İngiliz ve Anzac askerlerinin cep saatlerini iple bileklerine bağlamaları, kol saatinin yaygınlaşmasına neden olarak da gösterilir bazı kitaplarda.

Mekanik, güvenilir saat, uygarlık tarihinin en önemli buluşlarından biridir. Bu şekilde açık denizlerdeki gemiler kum saatinden mekanik saate geçip, nerede bulunduklarını tam olarak anlayabilmişlerdir. Bu tür saati yanına alan ilk denizci Kaptan Cook'tur.

Saat bunun yanında, sanayi toplumlarının Kilise'ye karşı bağımsızlığını da simgelemiştir. Mekanik saatlerin icadından önce, toplumlar zamanı kilise çanlarından öğrenirlerdi. Yani "Zaman" bir anlamda kilisenin elindeydi. Modern çağda kentleşmenin simgesi, böylece kent meydanlarındaki saat kuleleri de olmuştur. İnsanın cebinde veya kolunda "Zamanı" taşıması, gerçekten büyüleyici bir duygudur. Bu yüzden insanların saatlere karşı garip bir tutkusu vardır. Çok büyük ve dünya çapındaki bir mücevher yapımcısı ile konuşuyordum. Onlar da kendi markaları ile bir kol saati çıkartmışlardı. Bunun nedenini sorduğumda şu cevabı almıştım:

- İnsanların saate karşı zaafı var. Bir yüzük veya bir kolyeyi satın almak isteyen kişi, üzerindeki kıymetli taşların değerini uzun uzun inceler. Oysa daha değersiz taşları bir saatin kadranı etrafına ve bileziğine dizip sattığınız zaman, kimse bunları incelemez. Saati satın alırlar. Bunun gibi altın saatlerdeki altının gerçek değeri de, satış fiyatının kat kat üzerindedir.

Bence mesela bir vitrinde "Roger Dubuis" marka saat görürseniz, bu ismin 1980 sonrasında marka olduğunu, daha önce bir saat fabrikasındaki ustaya ait olduğunu bilin. Bir "Officine Panerai"ye rastlarsanız, bunun ilk modelinin İtalyan denizciler için üretildiğini hatırlayın. Her saat markasının arkasında ilgi çekici öyküler bulunduğunu, Atlantik'i uçakla geçen ilk havacı Lindbergh'in bir kol saati değil bir "Diz saati" kullandığını bilmeseniz de bu bir problem yaratmaz.

Erkekler bizde ilk kol saatlerine sünnetlerinde gelen hediyeler arasında sahip olurlar. Acaba kızların ilk kol saati ne zaman hediye edilir onlara?

Sabah, 29.08.2005

Saat dünyasının kralları




Vacheron Constantin, Breguet, Patek Philippe ve Audemars Piguet gibi geçmişten gelen isimlerle kolunuzdaki saatler arasındaki bağlantıyı biliyor musunuz? Onlar, saatlerin dünyasını yönetmiş ve geliştirmiş taçsız krallardı.

Azize BERGİN

Kolunuzdaki saat sizin en büyük yardımcınız, uyarıcınız ve de bir bakıma kişiliğinizin aynası. Saat satın alırken zevkinize ve ihtiyacınıza uygun bir model seçiyorsunuz. Ama sessizce zamanın akıp gidişini size bildiren bu sevimli aletlerin yaratıcılarının kimler olduğunu hiç düşündünüz mü? Vacheron Constantin, Breguet, Patek Philippe ve Audemars Piguet gibi geçmişten gelen isimlerle kolunuzdaki saatler arasındaki bağlantıyı biliyor musunuz? Onlar saatlerin dünyasını yönetmiş, geliştirmiş taçsız krallar.

İnsanoğlu, yaşamını mağaralarda sürdürürken de zamanı öğrenme isteğine karşı koyamıyordu. İlkel yöntemlerle gece ve gündüz ayırımını yapıp, kısıtlı bilgisiyle zaman dilimlerini saptamaya çalışıyordu. Bugün bizler nasıl günlük hayatımızı zamanın akışına göre düzenlemek zorundaysak, atalarımız da aynı kaygıları taşıyorlardı.

Zamanı ölçme tutkusu, uygarlıklar geliştikçe azalmak yerine daha da arttı. Yüzyıllar boyunca zaman ölçme tutkusu azalmak şöyle dursun, giderek çoğaldı ve bu alanda yeni buluşlara yol açtı. İngiltere, Hollanda, İsviçre ve Fransa'da zamanı ölçme tutkunları yaptıkları çalışmalarla insanlığa yeni icadlar kazandırdılar. Bir süre sonra da zaman ölçen aletlerin yapımı bir sanayi dalına dönüştü.

Onsekizinci yüzyılın ortalarında bilim ve teknikten yararlanarak saat üreten bazı aileler, bu işin kârlı bir meslek olacağının bilincindeydiler. O ailelerin isimleri bugün de saygıyla anılıyor. 1755 yılında saatçilik 'bilimsel'' bir sanat olarak tanımlanmıştı. Paris'te saatçilikle ilgili tartışmalar sürüp giderken Montesquieu, Bufon ve Diderot büyük düşünürler, eserlerini yaratmakla meşguldüler. O tarihlerde 24 yaşında olan Jean Marc Vacheron adında bir delikanlı da İsviçre'nin Cenevre kentinde kendi adını taşıyan bir saat atelyesi kurmaya çalışıyordu. Bu genç adama göre, hayatta önemli olan zamandı ve onun ilerleyişini saptayabilmek daha da önemliydi. Jean Marc Vacheron, atelyesinde yılmadan çalışmalarını sürdürdü ve bugün yanımızdan hiç eksik etmediğimiz saatlerin öncülerini imal etti.

İDEALİST GENÇLER

Aşağı yukarı aynı tarihlerde, Versailles'de yaşayan Louis Breguet adında 15 yaşında bir delikanlı adayı da saat üretmeyi aklına koymuştu. Paris'te Ferdinand Berthoud ve Jean Antoine Lepine adındaki saat ustalarının yanında çıraklık yaptıktan sonra kendi atelyesini kurdu. Yıl, 1775'ti. Abraham Louis küçük eyeleri, cımbızları ve de kafasını kullanarak hedefine ulaşma çabasındaydı. Bu genç adamdan önce saat yapımı çok ilkel koşullar içindeydi. Ama Abraham Louis, çalışmaları sırasında yeni teknikleri denemekten asla kaçınmamıştı.

Breguet'nin dehası, hayatı boyunca ona yeni ufuklar açtı. Breguet, kurmalı saatleriyle üne kavuştu. Duvar ve masa saatlerinin bir anahtarla kurulup çalışması o dönem için şaşırtıcı bir gelişmeydi. Saat kurmaya yarayan anahtara, mucidinin adı verildi. Breguet, 1823 ile 1830 yılları arasındaki dönemde, pandüllü beş adet saat örneği hazırlamıştı. 1810 yılında ise Napoli kraliçesi için bileğe takılan bir saat yaratmıştı. Ayrıca Fransa Kraliçesi Marie Antoinette için de o döneme göre çok karmaşık bir tekniğe sahip ilginç bir kol saati hazırlamıştı.

Louis Breguet'nin saatçilikteki buluşları, bu mesleğin devlerini de harekete geçirmişti. Baba- oğul Vacheron'lar, 1819'da François Constantin ile ortak oldular. Böylece saatçiliğin tarihinde yeni bir dönem başlamış oldu. Karmaşık tekniğe rağmen saatlerin birer sanat eserine dönüştürülmesi sağlandı.

SAATÇİLER DERNEK KURDU

Georges Leschot, 1839'da saatçilikte büyük bir yeniliğe imzasını attı ve saatlerin bazı parçalarının fabrikada üretilmesini sağladı. Birbirinin eşi olan parçaların seri olarak imal edilmesi, saatçiliğin bir sanayi dalına dönüşmesinde önemli rol oynadı. Aynı yılın bir mayıs günü, Patek, Czapek ve Cie'nin fabrikada üretilmiş ilk saatleri Cenevre'de satışa çıkarıldı. O tarihte Antoine Norbert de Patek 27 yaşındaydı. Yılda 200 saat imal edebiliyordu.

Altı yıl sonra Fransız saatçi Jean Adrien Philippe saat imalâtına bazı yenilikler getirdi. Kol saatlerinde rakamların rahatça görülebilmesini sağlayan ise Patek Philippe oldu. Aynı dönemde, saatçilikte önemli gelişmeler yaşandı. Joux Vadisi'nde Jules Audemars ve Edward Piguet, güçlerini ve bilgilerini birleştirerek 'saatçiliğin aristokratları' ünvanını kazandılar. 1881 yılında, 30 yaşlarındaki bu iki genç bir saatçilik derneğini kurdular. 1912'de Vacheron Constantin, Paris'te terör rüzgârları eserken saat modellerinde bir yenilik yaptı ve 'Tonneau' yani 'fıçı'' adıyla bilinen saatler, daha sonraki dönemlerde Cartier'ye de ilham kaynağı oldu.

Patek Philippe, 'Calatrava' adıyla bilinen saatı 1932 yılında satışa çıkardı. 1955 yılında geniş tabanlı, camları bombeli saatler büyük ilgi görmeye başladı. Altın çerçeveli büyük saatlere ilgi de giderek artıyordu. Daha sonraları spor saat modelleri moda oldu. Arnold Schwarzenegger'in 'Terminator'' filmlerinde kullandığı saatler de bu modelin benzerleriydi.

Modern zamanların dâhi saatçisi Breguet, 30 yaşında iken İsviçre saatçiliğini gölgede bırakmak için geceli gündüzlü çalışmaya koyulmuştu. Yılda 18 bin saat üretebilen fabrikası sayesinde bu hayalini bir anlamda gerçekleştirmiş oldu.

Saatlerin dünyasında 70'li yıllara damgasını vuranlar ise Chaumer kardeşlerdi. Breguet'nin fabrikasını satın aldıktan sonra, yeni modeller üretmeye başladılar.

SWATCH EZDİ GEÇTİ

1999'da Swatch grubu yılda 100 bin saat üretecek kapasiteye ulaştı. Saatçiliğin öncülüğünü yapan firmalar artık birer sanat eseri niteliği taşıyan saatlerini üretmeyi sürdürüyorlar. Bugün ultra modern atelyelerde ve fabrikalarda geceli gündüzlü çalışılıyor ve her yaşa, her zevke uygun binbir çeşit saat, alıcılarını bekliyor.

Saat imalâtçılığı, bir zamanlar sadece erkeklere özgü bir meslekti. Karmaşık çalışma yöntemlerini kadınların benimseyemeyecekleri sanılıyordu. Fakat bugün dünyanın en güzel, en değerli saatlerini üretenler arasında kadınlar da yer alıyor.

BREGUET

Abraham Louis Breguet (1747 - 1823) daha on dört yaşındayken saatçiliğe ilgi duymaya başlamıştı. 1775'te Paris'te bir atelye kurdu. Bu dâhi saatçi, yuvarlak saat modelleriyle üne kavuşmuştu.

VACHERON CONSTANTIN

Jean Marc Vacheron, 1755 yılında 24 yaşında iken saatçiliğe başlamıştı. Oğlu, 1819'da François Constantin ile ortak oldu. 1839'da da Georges Leschot ile birlikte çalışmaya başladılar. Böylece saat sadece el emeğiyle üretilen bir alet olmaktan çıktı.

PATEK PHILIPPE

1 Mayıs 1839'da Patek, Czapek ve Cie, Cenevre'de atelyelerini kurdular. Antoine Norbert de Patek, Jean Adrien Philippe ile ortak oldu. Saatlerinin makineleri çok eski de olsa, seçtikleri model sadeliğiyle ön plana çıkarıyordu.

AUDEMARS PIGUET

Jules Audemars ve Edward Piguet, saatçilik şirketlerini 1881'de kurdular ve özellikle cep saati yaptılar. Günümüzde kadınlar da erkeklerle birlikte saat işinde çalışıyorlar.

Kaynak: Hürriyet Tarih, 4 Haziran 2003, Sayfa: 12-13
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...